Bilgi Paylaştıkça Büyür!

Hüseyin Ocağışen Yazdı: "Yazılımcı" Değil, "Yazılım" İhraç Edelim.

Hüseyin Ocağışen Yazdı: "Yazılımcı" Değil, "Yazılım" İhraç Edelim.

   Son günlerde biliÅŸim firmalarının en önemli sorunlarının başında nitelikli eleman yetersizliÄŸi geliyor. Zaten ülkemizde sınırlı sayıda olan nitelikli yazılımcılar, ÅŸimdilerde ya yurt dışına gidiyor, ya da gitmeden de olsa yurt dışına çalışıyor. Döviz kurunda yaÅŸanılan artışlardan belki de en önemli zararı gören biliÅŸim sektörü oluyor ve tüm dünya için ucuz iÅŸçilik pazarına dönüÅŸen ülkemiz, yazılımcı yetiÅŸtiren, ama yazılım üretemeyen bir ortama doÄŸru sürükleniyor.

  Amerika’ da ortalama yıllık 70.000 dolar, Avrupa da ise 45.000 euro yıllık kazançlar yazılımcılarımıza cazip geliyor. Nasıl gelmesin ki? Mevcut ÅŸartlarda ülkemizde sunabildiÄŸimiz iyi rakamlar yıllık 10.000 dolar seviyelerinde. Hadi çok büyük, çok kurumsal, çok kazanan firmalar için bu rakamlar 15.000 dolar seviyesine çıksın. O da yetmiyor. Türk Lirası kazanarak, çalışanlarımızı memnun edebilmek, ÅŸirketlerimizi büyütmek, kaliteli yazılımlar geliÅŸtirmek mümkün olmuyor. Bu sayede tüm firmalarımız, staj yeri gibi görülüyor ve staj bittiÄŸinde yeni stajyer arayışı ile üretime devam etme çabasından öteye gidemiyor. Nerede ar-ge yatırımı, nerede marka kavramı… Tüm mücadele, ayakta kalabilme çabası.

Bir de yurt dışına gitmeden, yurt dışı firmalarına saatlik ücretle çalışan yazılımcılarımız artmaya baÅŸladı son dönemde. Belli bir saatlik iÅŸ bittiÄŸinde yeni iÅŸin garantisi var mı? Yok. Sigortan yatıyor mu? Yok. Kıdem tazminatın? Yok. Bu firma ülkemize vergi veriyor mu? O da yok. Hem sektörümüzü, hem ülkemizi köle pazarına çeviren bu sisteme birilerinin acilen dur demesi gerekir. Gençlerimiz günlük kazanımlarını hesap ederken, kendilerini geliÅŸtirmedikleri iÅŸlerle, en verimli öÄŸrenebilecekleri dönemlerini heba ediyor, bir yandan da sosyal güvencelerini görmezden geliyor. GençliÄŸimizin görememesini anlarım ancak bizi yönetenler, gencimize, sektörümüze ve ülkemize verilen zararı mutlaka görmeli ve bu konuda önlemler alınmalı.

Peki biz ne yapmalıyız da, her geçen gün aleyhimizde geliÅŸen bu durumu lehimize çevirmeliyiz. Öncelikle ne yazılımı geliÅŸtiriyorsak geliÅŸtirelim, sadece ülkemizde kullanım için deÄŸil, tüm dünyada kullanıldığını hayal ederek geliÅŸtirelim. Hayal etmek yetmez tabi ki. Bir kere sadece Türkçe çalışan bir uygulama deÄŸil, çoklu dil desteÄŸi ile geliÅŸtirmeliyiz ki, Avrupa’ya, Amerika’ya hatta Araplara satabilelim. Bugün Katar, BAE, Kuveyt gibi ülkeler önemli pazarlar olmaya baÅŸladı. Bu pazarları iyi araÅŸtırmak, satış kanallarını öÄŸrenmek, ihtiyaç olanı geliÅŸtirmek, istenilen standartlarda üretmek zorundayız. Bu süreçte ülkemizde sunulan ihracat teÅŸviklerini de iyi öÄŸrenmek ve faydalanabilmek büyük katkı saÄŸlayacaktır.

Aslında sorunun çözümü doÄŸru fiyata satabilmekten geçiyor. Bunun için de semt pazarından başımızı kaldırıp, dünyaya bakmayı öÄŸrenmeliyiz. Böylece iyi bir gelire sahip yazılımcılarımız, hak ettiÄŸi yere gelen firmalarımız, tüm dünyaya hizmet veren markalarımızla, yazılım ihraç eden ve kazanan bir ülke olmalıyız.

DüÅŸünsenize, satış fiyatlarınızın sonuna bir sıfır daha ekliyorsunuz ve hala yurt dışındaki rakiplerinizden daha avantajlı bir fiyat teklifiniz var. Uluslararası rakiplerimiz gibi, biz de ürettiÄŸimizin karşılığını alabilecek pazarlara eriÅŸim saÄŸladığımızda, neden personelimizin kazancına da bir sıfır eklemeyelim.

İşveren ya da yazılımcı, tüm sektör emekçilerimize bol sıfırlı kazançlar dileklerimle…

PaylaÅŸ