Yeni nesil teknolojilerin, insan gücü ve yetenekleriyle yapılan iÅŸleri yapmakla kalmayıp, bu iÅŸleri her geçen gün insanlardan daha iyi yapabildiÄŸi bir dönüÅŸümün içindeyiz. Her ne kadar bu dönüÅŸümün hızı ülkelere göre farklılık gösterse de bu teknolojilerin benimsenmesi sonucunda dünya ekonomisinin yarısının bu dönüÅŸümden etkileneceÄŸi ön görülüyor. DiÄŸer bir deyiÅŸle; yakın bir gelecekte dünyaya bakışımız, mesleklerimiz, iÅŸ yapış ÅŸekillerimiz ve yaÅŸama kattığımız deÄŸerler deÄŸiÅŸecek gibi görünüyor.
20. yüzyılın son çeyreÄŸinde teknolojide olaÄŸanüstü geliÅŸmeler yaÅŸandı. Bu geliÅŸmelere uyum saÄŸlamak için hızlı ve güçlü bir deÄŸiÅŸim süreci baÅŸladı. Zamanında sadece bilim kurgu filmlerinde rastlayacağımız teknolojik geliÅŸmeler, yavaÅŸ yavaÅŸ gerçek hayatta yerini buldu ve bulmaya devam ediyor. YaÅŸanan geliÅŸmeler günlük yaÅŸama büyük kolaylıklar getirse de bazı mesleklerin de yok olmasına ya da büyük ölçüde deÄŸiÅŸmesine sebep oluyor.
ÖrneÄŸin; Çin’in Dongguan bölgesindeki Changying Precision Technology firmasına ait fabrika, yapay zekaya teslim edilir edilmez gözle görülür bir performans artışına tanık oldu. Akıllı telefon montajı yapan fabrikanın üretim hattında çalışan iÅŸçilerin %90’ı, otonom robotlar ile deÄŸiÅŸtirildi.
Bir diÄŸer tarafta yapay zekâ uygulamaları giderek bir endüstri hâline gelmekte ve her geçen gün yaÅŸama biraz daha etki etmekte. Hal böyle olunca araÅŸtırmacılar, otomasyonun küresel potansiyelini anlamak için, mevcut teknoloji düzeyi kapsamında hangi mesleklerin ne ölçüde robotlarla yapılabileceÄŸini hesaplamışlar. Çıkan sonuçlar tamamen otomasyonu mümkün olan mesleklerin %5’in altında olduÄŸunu gösteriyor. Ayrıca her 10 meslekten 6 sının da %30 oranında otomatize edilebilir durumda olduÄŸu söylüyor.
Ä°ÅŸletmeler açısından bu deÄŸiÅŸime ayak uydurabilmek daha da önemlisi bu dönüÅŸüme yön verebilmek stratejik bir öneme sahip. Son on yılda, çığır açan bir dizi yeni teknoloji ile 4. Sanayi Devrimi baÅŸladı. Bu teknolojilerin yarattığı fırsatları yakalamak için özel sektördeki birçok ÅŸirket, stratejik yönlerini deÄŸiÅŸtirmeye ve yeniden yönlendirmeye baÅŸladı. Dev firmalar ciddi yatırım ve üretim programları açıkladı. Ülkeler yapay zeka stratejileri oluÅŸturdu ve bu stratejilere kaynak aktarmaya baÅŸladı. ÖrneÄŸin Almanya 2025 yılana kadar Yapay Zeka Stratejilerine 3 milyar Avro kaynak tahsisi yapmayı planlıyor. Bu yatırımların yegane sebebi bu teknolojilerin ülke ekonomisini güçlendirme daha da önemlisi dünya ekonomisine yön verme potansiyeli olmasıdır.
Bu potansiyeli gerçekleÅŸtirmek için iÅŸgücü ile ilgili fırsatların ve zorlukların iyi anlaşılması iÅŸgücünün geliÅŸtirilmesi açısından son derecede önemli. Bu durumda çalışanların mevcut mesleÄŸine devam ederken teknolojiden yararlanarak yetkinliklerini geliÅŸtirmesi ve iÅŸletmeler tarafından da bu geliÅŸtirme ortamlarının saÄŸlanması gerekiyor.
2021 Global Ä°nsan Kaynakları Raporunda; Ä°ÅŸletmelerin, hem iÅŸin dinamik doÄŸasını hem de çalışanların kendilerini keÅŸfetme konusundaki potansiyelini dikkate alan bir iÅŸgücü geliÅŸtirme yaklaşımına ihtiyaçları olduÄŸu vurgulanıyor. Ayrıca çalışanlara ne yapacakları konusunda seçim yapma olanağının saÄŸlanması ve böylece istekleri ve tutkularını açığa çıkararak, organizasyonel ihtiyaçlar ile bütünleÅŸtirme fırsatının sunulması gerektiÄŸi söyleniyor. Ä°ÅŸte tam bu nokta hiçbir yapay zekanın sahip olamayacağı bir yetenek gibi duruyor.
Teknoloji baÅŸ döndüren bir hızla deÄŸiÅŸirken çoÄŸumuzun aklından ‘Gelecek nasıl olacak?’ sorusu geçiyordur. Bırakalım yapay zeka yapabileceÄŸi her ÅŸeyi yapsın. Böylece biz daha deÄŸerli iÅŸlerle uÄŸraÅŸalım ve mükemmel bir gelecek inÅŸa edebilelim.
Mahatma Gandhi’nin dediÄŸi gibi ‘Gelecek bugün ne yaptığınıza baÄŸlıdır.’
Kaynaklar: